17 Mart 2015 Salı

Elleri konuşturan meslek: İşaret dili
Çankaya Halk Eğitim Merkezi'nde beş yıldır işaret dili eğitimi veren Zehra Sümer aynı zamanda Başkent İşitme Engelliler Derneği'nde de görev yapıyor. Sümer, işitme engellilerin topluma kazandırılması ve meslek edinmesi için işaret dili eğitimin önemine vurgu yaptı.
 Ankara'da yaklaşık 5 bin işitme engelli insan yaşıyor. Ankara'daki işitme engelli derneklerinden biri olan Başkent İşitme Engelliler Gençlik Spor ve Eğitim Derneği de engelliler yararına çalışıyor.
 İşitme engelli bir insanın, işaret dili bilmeyen birisiyle iletişime doğrudan geçemiyor olmasının işaret dili eğitimini vermedeki temel amaç olduğunu belirten Zehra Sümer, işaret dili eğitimi verebilmek için toplamda bin 110 saat eğitim almış olunması gerektiğini belirtti.  Dışardan bakıldığında işaret dilinin garip karşıladığını belirten Sümer, “Konuşarak kendilerini ifade etmeye alışkın insanlar olarak elleri konuşturan bir meslek icra ediyorum. Bunun bir iletişim yolu olduğunu düşünürsek garipsemeyiz. Çünkü işaret dili eğitimini vermedeki amacımız herkesin bu iletişim yolunu benimsemesiyle işitme engellileri topluma kazandırmak ve onlara farklı olmadıklarını hissettirmektir” dedi.
Çankaya Halk Eğitim Merkezi'nde toplamda 120 saatlik işaret dili kursu veren Sümer, “Kursiyerlerimiz çocukluktan eğitim almış insanlar olmadıkları için onlara temel bir eğitim veriyoruz. Annesi ve babası işitme engelli yani 'koda' diye adlandırdığımız kişiler ise derneklerle görüşüp daha ileri seviyede bir eğitim alıyorlar. Açıkçası süre konusunda sıkıntı söz konusu, Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanarak bize verilen müfredatla toplam verilen ders saati uyumlu değil. Yetmiyor verdiğimiz eğitim. Bir de müfredat uzun zamandan beri güncellenmediği için çoğu yeni kelimeyi eğitime kendimiz dâhil ediyoruz” diye konuştu. Sosyal medyanın işaret dili kurslarına talebi arttırdığını söyleyen Sümer, “Ülkemizde işaret dili kursları yaklaşık 4–5 senedir talep görüyor. Bunda artık kamu kuruluşlarının işaret dili bilen insanlara öncelik gösteriyor olması da etkili” dedi.
Başkent İşitme Engelliler Derneği
1978 yılında İşitme Engelliler Spor Kulübü olarak kurulan Başkent İşitme Engelliler Gençlik Spor ve Eğitim Derneği, 2008 yılından itibaren eğitim derneği olarak hizmet veriyor. Derneğin amacı ise, işitme engellilerin sosyalleşmesi, spor faaliyetlerine dâhil olması. Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu ve Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu'na bağlı olan dernek, işitme engellilere meslek edindirme ve onları topluma kazandırmak amaçlı faaliyetlerde bulunuyor. İşitme Engelliler Derneği'nde de çalışan Zehra Sümer, faaliyetlerini şöyle anlattı:
“Dernek olarak AB projesi ve meslek edindirme projelerimiz var. AB projesi kapsamında dernek üyesi işitme engelli arkadaşlar yurtdışına gidip eğitim alabiliyorlar. Yurtdışındaki işaret dili eğitimi olanakları bizim olanaklarımızdan çok farklı, teknolojik açıdan işitme engellilerin günlük hayatta kolayca kendilerini ifade edebilecekleri sistemler mevcut.”
Ülkemizde işaret dili ile ilgili üniversitelerde son birkaç yıldır işaret dili dersleri verildiğini dile getiren Zehra Sümer, “Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı öğrenci yurtlarında işaret dili dersi verilmeye başlandı. Yeni yeni büyük alışveriş merkezlerinde, hastanelerde, adliyelerde işaret dili bilen çalışanları görüyoruz” dedi.
Annesi ve babası işitme engelli olan Sümer, “İşaret dilini öğrenmek isteyen herkesin bunu bir iş olarak değil bir iletişim yolu olarak görmesi gerekir” diyerek işaret dili eğitiminin önemli olduğunu ve eğitime olan talebin artmasını beklediğini belitti ve şunları ekledi:
 “İşaret dilini öğrenmek isteyen herkesin bunu bir iş olarak değil, bir iletişim yolu olarak görmeleri gerekir. Çünkü bu bir sosyal sorumluluk, nasıl görme engelliler için düzenlenmiş yaya geçitleri varsa işitme engelliler içinde aynı şekilde çalışmalar yapılmalı. İşitme engelli bir insanın en basitinden size bir adres sorduğunda ona tam olarak yardımcı olabilmeniz için bu eğitimi almanız gerekir çünkü Türkiye’de yaklaşık olarak 5 milyon işitme engelli vatandaşımız var. Bir işitme engelli için, adliye ve emniyet müdürlüğü gibi kurumlarda problemlerini çözebilmeleri onlar için büyük sıkıntı oluşturabiliyor. Fakat o kurumda işaret dili bilen bir çalışanın olması onun problemini kolayca çözebilmesini sağlıyor. Hastanelerde ve eczanelerde de işaret dili bilen birinin mutlaka bulunması gerekiyor bu sayede işitme engelli vatandaşların ilaçları yanlış tedarik etmesi veya kullanması engelleniyor.”
 Ankara (GAZETE GAZİ) - 23.10.2014 - Betül SAÇAL
  • DSCF1144.jpg
  • DSCF1149.jpg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder