17 Mart 2015 Salı

Burcu Demet Roportaji

‘Okuduğu romanı beğenmedi yazar oldu’

Okuduğu fantastik bir romanda kadın karakterin çok zayıf ve iradesiz anlatılmasına öfkelenip, kendi güçlü kadın karakteri etrafında bir kurgu başlatan ve o andan itibaren yazmaya başlayan Burcu Demet, raflarda yerini alan yeni kitabı Sahra ile edebiyatseverler ve özellikle forum yazarlarından büyük beğeni topladı. Sahra Kitabını yakın zamanda hayatını kaybeden forum sitesinden arkadaşı ve bu kitabı oluşturma fikrinde en büyük destekçilerinden biri olan Özge Sever’e ithaf eden Burcu Demet, Gazete Gazi’nin sorularını yanıtladı.


Burcu Demet çıkardığı Sahra adlı kitabı ile edebiyat severlerin beğenisini topladı. Esasen işyeri hekimi olan Burcu Demet, yazmaya 2009 yılında başladığını ve sık sık birçok forum sitesinde yazdığını belirtti ve “Şu anda işyeri hekimi olarak çalışıyorum. Uzun bir süre acil servis hekimliği yaptıktan sonra nöbet tutmaya daha fazla dayanamayacağıma karar vererek 3 yıl önce İş yeri hekimliği sertifikamı aldım ve şu anda yaptığım işi çok seviyorum” dedi.

Yazmaya nasıl başladığı konusunda Burcu Demet şunları söyledi; “Yazmaya 2009 yılında bir fantastik roman ile başladım. O dönem okuduğum bir romanda kadın karakterin çok zayıf ve iradesiz gösterilmesine öfkelenip kendi güçlü kadın karakterim etrafında bir kurgu başlatmıştım. Hala devam eden zaman zaman yazdığım bir roman olarak kenarda duruyor.  İlk başta taslak olarak başladığım romanı yine bir forum sitesinde tesadüfen karşılaştığım, paylaşımda bulunan ve hala görüşmeye devam etiğim çok sevdiğim bir arkadaşımın cesaret vermesi ile internette yayınlamaya başlamıştım ve o günden bu yana yazıyorum” Burcu Demetin daha önce yazılarını yayınladığı forum siteleri arasında. “Dizi film”, “bizim hikâyelerimiz”, “hayal mahsulleri”, “artizan kafe” , “dizinin dibi gibi isimler yer alıyor. Burada birçok edebiyat ever ile iletişime geçtiğini ve bilgi paylaşımında bulunduğunu belirtti. Bu forum siteleriyle devamlılığı hakkında Demet, “Hayal mahsulleri adlı forum sitesinde yazımı devam eden romanım var ancak ona uzun süreli bir ara vermiştim. Çok sevdiğim yazarların ve dostlarımın olduğu, gönül bağım olan bir paylaşım ortamı. Oradan kopamıyorum açıkçası. Aynı romanıma Facebook’da Rengârenk hikâyeler isimli sayfada da devam ediyorum” dedi.
Burcu Demet, kitapçılarda yerini alan yeni kitabı Sahra hakkında şunları söyledi; “Sahra 2009 yılı sonlarında yazmaya başladığım ve 2010 yılında bitirdiğim bir roman. Hatta tam tarih vermek gerekirse 14.09.2009, 06:57 tarih ve saatinde tanıtımlarını paylaşmaya başlamışım ve 22.06.2010, 18:30 tarih ve saatinde son bölümümü eklemişim. Anlatması o kadar zor ki… Aslında merkezde hapsedilmiş, baskı altına alınmış bir kadın vardı. Ana fikir “ Sevmek bile öğrenilebilir bir kavramdır “ cümlesiydi. Konu itibariyle polisiye ve casusluk öğeleri barındırsa da aslında Sahra baskı altındaki herhangi bir kadındı. Ana konunun dışına çıkıp karakterin özüne girdiğinizde asında onun yaşadıklarının toplum baskısından çok da farklı olmadığını görebilirsiniz. Bizler içinde yaşadığımız toplumun bize adapte ettikleri çerçevesinde yaşıyor, seviyor ve ölüyoruz.  Beklentilerimizi, isteklerimizi belirleyen bunlar. Bizim için çok doğal olan severek evlenme kavramı, başka bir topumda akla bile gelmeyen bir ihtimal olabiliyor”
Bu kitabı nasıl yazmaya karar verdiği konusunda Ana konuyu belirledikten sonra bunu hangi hikâye ve karakterlerle anlatacağıma karar vermeliydim diyor Burcu Demet, bunun aslında bir intikam hikayesi içinde ve bütün Türk filmi klişelerini barından bir şey olmasına karar verdiğini ancak mantığının buna engel olduğunu açıklıyor ve ekliyor, “Çünkü birçok kavramı bugün ki teknoloji ile açıklayamıyordum. Örneğin, ortadan kaybolan ve yıllar sonra dönen kadın modeli çok saçmaydı. Bugünün teknolojisinde bunun mümkün olmadığı o kadar açık ki. Türlü imkânlara sahip, toplumun maddi ve soysa olanaklar olarak en üst seviyede yaşayan insanlarını ele alıyorsunuz ve onlar gencecik bir kızın yerini bulduramıyorlar. İmkânsız.  Böyle böyle her şeyi bir mantığa oturtmaya çalışırken kurgu yerine oturdu ve başında planladığımdan çok farklı bir noktaya geldi” 
Eserini oluştururken ona ilham veren en büyük etkenin içinde yaşadığımız toplum olduğunu belirten Burcu Demet, İlham gelmesi için gereken bir ortam bir müzik olmazsa olmaz mıdır yazarken sorusuna, “Her zaman değil. Hatta genelde ses olmamalı. Yazmadan önce o bölümün ritmine uyan bir şeyler dinlemek beni mutlu etse de yazarken asla müzik olmamalı” yanıtını veriyor.  İdol olarak kendisine yakın bulduğu yazarları Amin Maalouf, Paulo Coelho, Victor Hugo, Umberto Eco gibi isimleri sıralayan Burcu Demet, bundan sonraki yazarlık yaşamıyla ilgili bir planı olmadığını belirtti. Demet,” Postiga Yayınevi gibi ilkeli bir yayıneviyle görüşmeye başlamamış olsaydım belki Sahra’nın kitap olması konusunda bile kararsız olacaktım. Ben sadece yazıyorum, okuyanlar beğenmeye devam ettiği sürece de yazmaya devam edeceğim.” dedi.

Burcu Demet, Türkiye'de genç yazarların durumunu hakkında ise şunları söyledi; “Bakmayı bilirsen, içinde bir güzellik bulmaman imkânsız. Sadece aşırı argodan hoşlanmıyorum ve ne yazık ki argo kullanımı gittikçe artıyor. Onun dışında her geçen gün yeni çıkanlar rafındaki kitap sayısının artıyor olması bence memnuniyet verici. Her şeyden önce bu talebin olduğunu gösterir. Talep varsa ve gittikçe artıyorsa okuma da artıyordu” 

Haber:Betül SAÇAL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder