‘Okuduğu romanı
beğenmedi yazar oldu’
Okuduğu fantastik bir
romanda kadın karakterin çok zayıf ve iradesiz anlatılmasına öfkelenip, kendi
güçlü kadın karakteri etrafında bir kurgu başlatan ve o andan itibaren yazmaya
başlayan Burcu Demet, raflarda yerini alan yeni kitabı Sahra ile
edebiyatseverler ve özellikle forum yazarlarından büyük beğeni topladı. Sahra
Kitabını yakın zamanda hayatını kaybeden forum sitesinden arkadaşı ve bu kitabı
oluşturma fikrinde en büyük destekçilerinden biri olan Özge Sever’e ithaf eden
Burcu Demet, Gazete Gazi’nin sorularını yanıtladı.
Burcu Demet çıkardığı Sahra adlı kitabı ile edebiyat severlerin
beğenisini topladı. Esasen işyeri hekimi olan Burcu Demet, yazmaya 2009 yılında
başladığını ve sık sık birçok forum sitesinde yazdığını belirtti ve “Şu anda
işyeri hekimi olarak çalışıyorum. Uzun bir süre acil servis hekimliği yaptıktan
sonra nöbet tutmaya daha fazla dayanamayacağıma karar vererek 3 yıl önce İş
yeri hekimliği sertifikamı aldım ve şu anda yaptığım işi çok seviyorum” dedi.
Yazmaya nasıl başladığı konusunda Burcu Demet şunları
söyledi; “Yazmaya 2009 yılında bir fantastik roman ile başladım. O dönem
okuduğum bir romanda kadın karakterin çok zayıf ve iradesiz gösterilmesine
öfkelenip kendi güçlü kadın karakterim etrafında bir kurgu başlatmıştım. Hala
devam eden zaman zaman yazdığım bir roman olarak kenarda duruyor. İlk başta taslak olarak başladığım romanı
yine bir forum sitesinde tesadüfen karşılaştığım, paylaşımda bulunan ve hala
görüşmeye devam etiğim çok sevdiğim bir arkadaşımın cesaret vermesi ile
internette yayınlamaya başlamıştım ve o günden bu yana yazıyorum” Burcu Demetin
daha önce yazılarını yayınladığı forum siteleri arasında. “Dizi film”, “bizim
hikâyelerimiz”, “hayal mahsulleri”, “artizan kafe” , “dizinin dibi gibi isimler
yer alıyor. Burada birçok edebiyat ever ile iletişime geçtiğini ve bilgi
paylaşımında bulunduğunu belirtti. Bu forum siteleriyle devamlılığı hakkında
Demet, “Hayal mahsulleri adlı forum sitesinde yazımı devam eden romanım var
ancak ona uzun süreli bir ara vermiştim. Çok sevdiğim yazarların ve dostlarımın
olduğu, gönül bağım olan bir paylaşım ortamı. Oradan kopamıyorum açıkçası. Aynı
romanıma Facebook’da Rengârenk hikâyeler isimli sayfada da devam ediyorum”
dedi.
Burcu Demet, kitapçılarda yerini alan yeni kitabı Sahra
hakkında şunları söyledi; “Sahra 2009 yılı sonlarında yazmaya başladığım ve
2010 yılında bitirdiğim bir roman. Hatta tam tarih vermek gerekirse 14.09.2009,
06:57 tarih ve saatinde tanıtımlarını paylaşmaya başlamışım ve 22.06.2010,
18:30 tarih ve saatinde son bölümümü eklemişim. Anlatması o kadar zor ki…
Aslında merkezde hapsedilmiş, baskı altına alınmış bir kadın vardı. Ana fikir “
Sevmek bile öğrenilebilir bir kavramdır “ cümlesiydi. Konu itibariyle polisiye
ve casusluk öğeleri barındırsa da aslında Sahra baskı altındaki herhangi bir
kadındı. Ana konunun dışına çıkıp karakterin özüne girdiğinizde asında onun
yaşadıklarının toplum baskısından çok da farklı olmadığını görebilirsiniz.
Bizler içinde yaşadığımız toplumun bize adapte ettikleri çerçevesinde yaşıyor,
seviyor ve ölüyoruz. Beklentilerimizi,
isteklerimizi belirleyen bunlar. Bizim için çok doğal olan severek evlenme
kavramı, başka bir topumda akla bile gelmeyen bir ihtimal olabiliyor”
Bu kitabı nasıl yazmaya karar verdiği konusunda Ana konuyu
belirledikten sonra bunu hangi hikâye ve karakterlerle anlatacağıma karar
vermeliydim diyor Burcu Demet, bunun aslında bir intikam hikayesi içinde ve
bütün Türk filmi klişelerini barından bir şey olmasına karar verdiğini ancak
mantığının buna engel olduğunu açıklıyor ve ekliyor, “Çünkü birçok kavramı
bugün ki teknoloji ile açıklayamıyordum. Örneğin, ortadan kaybolan ve yıllar
sonra dönen kadın modeli çok saçmaydı. Bugünün teknolojisinde bunun mümkün olmadığı
o kadar açık ki. Türlü imkânlara sahip, toplumun maddi ve soysa olanaklar
olarak en üst seviyede yaşayan insanlarını ele alıyorsunuz ve onlar gencecik
bir kızın yerini bulduramıyorlar. İmkânsız. Böyle böyle her şeyi bir mantığa oturtmaya
çalışırken kurgu yerine oturdu ve başında planladığımdan çok farklı bir noktaya
geldi”
Eserini oluştururken ona ilham veren en büyük etkenin içinde
yaşadığımız toplum olduğunu belirten Burcu Demet, İlham gelmesi için gereken
bir ortam bir müzik olmazsa olmaz mıdır yazarken sorusuna, “Her zaman değil.
Hatta genelde ses olmamalı. Yazmadan önce o bölümün ritmine uyan bir şeyler
dinlemek beni mutlu etse de yazarken asla müzik olmamalı” yanıtını
veriyor. İdol olarak kendisine yakın
bulduğu yazarları Amin Maalouf, Paulo Coelho, Victor Hugo, Umberto Eco gibi
isimleri sıralayan Burcu Demet, bundan sonraki yazarlık yaşamıyla ilgili bir
planı olmadığını belirtti. Demet,” Postiga Yayınevi gibi ilkeli bir yayıneviyle
görüşmeye başlamamış olsaydım belki Sahra’nın kitap olması konusunda bile
kararsız olacaktım. Ben sadece yazıyorum, okuyanlar beğenmeye devam ettiği
sürece de yazmaya devam edeceğim.” dedi.
Burcu Demet, Türkiye'de genç yazarların durumunu hakkında
ise şunları söyledi; “Bakmayı bilirsen, içinde bir güzellik bulmaman imkânsız. Sadece
aşırı argodan hoşlanmıyorum ve ne yazık ki argo kullanımı gittikçe artıyor.
Onun dışında her geçen gün yeni çıkanlar rafındaki kitap sayısının artıyor
olması bence memnuniyet verici. Her şeyden önce bu talebin olduğunu gösterir.
Talep varsa ve gittikçe artıyorsa okuma da artıyordu”
Haber:Betül SAÇAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder